Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

birkaç adamla

Bursa’nın büyük fabrikalarından biriydi ve oranın sahibinin adı yazılı idi. O fabrikayı da, sahibini de tarif edmeyen yoktu ki. Yarım saat o bastonla yürüse varamaz. Fabrikayı da katiyen bulamaz. Aldım arabaya, bırakayım dedim fabrikaya. Sordum tabii hayırdır teyze fabrikada ne işin ola ki? ‘’İki kız yetimim var. Babaları vefat etti. Anneleri de başka biri ile evlendi. Bu Kağıttaki adam…Muhasebe müdürü bir bayanı çağırıp, tam tamına hesap yaptırdı. Aylardır alamadığım bütün parayı ve ilaveten yeni siparişlerinin de hesaplandığını söyleyip, peşinat parasını bir zarf içersinde bana uzattı. Aldığım para nerdeyse arabamın yarı parası kadardı. Heyecandan, şaşkınlıktan gözlerim karardı. Bir yudum su istedim, teşekkür edip hakkımı helal ettim. Yürüyorum koridorda. Elhamdülillah dedim bilmiyorum valla kaç defa. Arabada teyzem çenesini ve ellerini bastonuna ykatiyenmış, dudakları kımıldıyor. Galiba dua ediyor. Sonrası Sonrası malum olmuştur galiba size. Girdik koca bir markete, belki de hiç görmemiştir daha evvelce teyze. Et de aldık, un da. Kahvaltılıkta aldık, karpuz da. Doldurduk valla ne varsa. Bugün bir yıl oldu. Her ay, aynı gün teyzenin bütün dertlerini görüyoruz. Artık ben gitmiyorum. Bir sürü çalışanım var, onlar ile yolluyorum. Çünkü ne vakit gitsem bir sürü dua ediyor, oğlum sana bir çay yapayım diyor. Utanıyorum ben de. Geçen ay bir kağıttım uzattım eline. Olurda bir gün gelen olmazsa, benim işyerimin adresi yazıyor işte bu kağıtta. Kapımızı çal mutlaka. Gereken yapılacak sana, ben yoksam da. Tembihledim tabii eşimi ve çocuklarımı. Dedim onlara ben ölsem de teyzeyi katiyen bırakmayın, tamam mı? Hatta bir fotoğrafını da çekmiştim. Duvarda asılıdır her daim. O teyzemiz vasıtası ile bugün rızkımız geliyor bence. Bırakmaz katiyen çocuklarım teyzeyi, ben ölsem bile… İşte sadaka bu tür bir şeydir.. Bir muhtacın elini tutanı Tanrı hiç bırakır mı sanırsınız? Yeter ki siz yardım edin sevin sevdirin Tanrı hiç darda koyar mı seni?

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.